Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Bir gece ansızın kocamın inlemesiyle uyandım. Müthiş bir ağrı, kıvranma. Ağrısı durmayınca apar topar acile gittik. Taş veya kum döküyor. Ağrı kesiciler, ilaçlar, serumlar. Ağrı kesilince eve döndük. Gece tekrar ağrı. Tekrar ağrı kesici. İdrarda kan. Zor işemeler. İşte böyle başladı her şey. O zamana kadar kocamın hiçbir şeyi yokken, doktorlarla, ilaçlarla tanıştık. Bünyesi mi yapıyormuş ne, kesilmedi gitti. Gece uykudan kalktık. Gündüz işten çıkıp geldi sancı nedeniyle. Raporlar. İzinler.
Eh, bu arada da bizim haftada bir yaptığımız olağan sevişmeler de iyice rafa kalktı. Birşey söyleyemiyorum, adam canıyla uğraşıyor. Ne siki kalkıyor, ne beni görüyor gözü. Ama bu arada ben de iyice doldum, taştım. Üç gün, beş gün, bir hafta, iki hafta, üç hafta. Bitmek bilmiyor. Kocam sancılardan fırsat bulur da uyuyabilirse, ben de yanında yatıp kendimi parmaklıyorum, kendimi tatmin ediyorum. Banyoda küvetin içinde yatıp, ılık, tazyikli suyu tutuyorum klitorisime. Su sıcak sıcak amıma çarpıp dururken, ben memelerimi okşaya okşaya boşalmaya çalışıyorum. Salatalıklar. Fırça sapları, tarak sapları. Ama olmuyor tabi. Gerçek sikin yerini tutmuyor ki. Kıvranıyorum yarak girsin içime, siksin beni kocam diye. Ama maalesef.
Yine bir gece vakti. Yine uykusundan uyandı kocam. Gündüzden beri iÅŸeyemiyordu. Bir iki damla geliyor, tıkanıp kalıyordu. Gece iyice zorlamaya baÅŸladı. Ne yapacağımı ÅŸaşırdım. Araba var aÅŸağıda, ama kullanmasını bilmiyorum. 112’yi arasam mı, ne yapsam, diye düşünürken, apartmanda en üst kattaki Tıp son sınıfta okuyan Cem geldi aklıma. Cem annesiyle birlikte oturuyordu, bekar bir gençti. Ara sıra tesadüfen rastlaşır, selamlaşırdık. Daha çok annesi Leyla ablayla görüşüyor, tanışıyorduk. Cem yakışıklı, güleç yüzlü, spor delisi bir çocuktu. Derslerinden nasıl fırsat buluyorsa body çalıştığını söylüyordu annesi. Üçgen vücudundan, kaslarından belliydi zaten. Evlerine gittiÄŸimde bir kenarda hep spor aletleri görürdüm.
Öyle telaÅŸlıydım ki, üzerime geceliÄŸi geçirip fırladım. Bu saatte ambulans çağır, bekle, acile git, doktor ara, derdini anlat. Ohoo, bunları yapana kadar en azından fikir alabilirdim Cem’den. TelaÅŸla asansörü beklemeden merdivenleri koÅŸarak tırmandım. Gecenin üçünde ayak seslerim yankı yapıyordu. Üç kat yukarı çıkıp kapısına dayandım, zili çaldım. Ses gelmedi. Bir daha. Bir daha. Bir yandan kapıyı tıklatıyordum. Sonunda kapı açıldı. Ben Leyla ablayı beklerken, Cem karşımdaydı. Üzerinde bir ÅŸort vardı sadece, gözlerini oÄŸuÅŸturuyordu. Beni görünce ÅŸaşırdı, gözleri açıldı. Üstüne atılıp nefes nefese, “Cem, çabuk bana yardım et…” diyerek kollarını tuttum.
“Ne oldu Gül abla? Kötü bir ÅŸey mi var?” dedi. ÅžaÅŸalamıştı iyice. Sendeledim, düşecek gibi oldum. Kollarıyla tutup sardı beni. Kırık dökük cümlelerle anlatmaya çalıştım derdimi. Zaten kocamın hastalığını biliyordu. “Merak etme sen, sonda takmak gerek. Hemen takıp rahatlatırız, sonra acile götürüp tedavisini saÄŸlarız. Sakin ol!” diyerek, omuzlarımı okÅŸaya okÅŸaya rahatlattı biraz ve “Evde var mı sonda falan?” diye sordu. “Var galiba. Daha önce birkaç tane almıştık. Olması gerek…” dedim. “Hadi gidelim! Dur ben üzerime bir ÅŸey giyip kapıyı kapatayım, annem yok, yalnızım evde!” dedi.
AÅŸağıya indik. Bizim daireye girdik. Cem yatak odasına giderken, ben ecza dolabından sondayı almak için mutfaÄŸa gittim. Sondayı titreyen ellerimle arayıp buldum. Yatak odasına gittim aceyle. Cem kocamın ateÅŸine bakıyor, nabzını sayıyordu. BaÅŸucunda duran tansiyon aletiyle tansiyonunu ölçtü. Pijamasını açıp karnını, belini falan yokladı. Başını çevirip bana baktı. GetirdiÄŸim sondayı aldı. Bana bakıyordu halen. O telaşın içinde ÅŸaşırdım, niye bakıyor bu çocuk bana diye düşündüm, bir garip geldi. Sondayı hazırlarken, bana, “Pijamasının altını çıkarırmısın Gül abla?” dedi. EÄŸilip dediÄŸini yaptım. Külodu vardı altında. “Onu da!” dedi. Kocamın külodunu da sıyırdım. Çıplaktı ÅŸimdi kocam. O beni az çok mutlu eden siki iyice küçülmüş, çocuk pipisi haline gelmiÅŸti. Bir yandan kocamın külodunu pijamasını aÅŸağıya indirmiÅŸtim, genç bir delikanlı kocamın pipisini tutuyor, elinde eldiven, sonda. Ben gecelikle…
Gecelik aklıma geldi, baktım. Aman Tanrım. Üzerimde tek külotla yattığımdan, telaÅŸla yataktan fırladığımda elime ilk gelen geceliÄŸimi geçirmiÅŸtim üstüme. Ve o da kocamı tahrik etmek için giydiÄŸim en deliÅŸmen, en seksi giysimdi. Siyah tül, içimi gösteren, incecik, kısa gecelik. Ben oturunca iyice sıyrılmıştı. Göğüslerim, minicik kırmızı ankara escort külodum, siyah tülün altında olduÄŸu gibi meydandaydı. Yüzümün kıpkırmızı olduÄŸunu hissediyordum. Aklıma hemen gidip deÄŸiÅŸmek geldi. Ama kocam sımsıkı elime yapışmış, bırakmıyordu ki…
Cem kocamın pipisini tutup, sonda hortumunu dayadığında, ben başımı çevirdim, bakamadım. Kocamın inlemeleri artmıştı, hortum canını yakıyordu besbelli. Elini sıktım, cesaret verici birÅŸeyler söyledim. Biraz sonra Cem, “Tamam, bitti abi…” dedi. Baktım, sondanın hortumundan sarı bir sıvı ilerlemeye baÅŸlamış, torbanın içine akıyordu. Kocamın yüzündeki rahatlama beni de rahatlattı. O halde bekledik. Arada Cem’in bakışlarının benim üstümde dolaÅŸtığını hissediyor, içimde garip duygular savaşıyordu.
Öyle absürd bir durumdu ki. Yatakta, sikinden çıkan sonda hortumuyla belden aÅŸağısı çıplak kocam. Bir yanında ÅŸeffaf geceliÄŸimle ben. DiÄŸer yanında, bir ÅŸort, atlet ÅŸeklinde tişörtüyle gencecik bir erkek. Kocamı bebek gibi tutan, çeviren kaslı kollar. Hafif kıllı bacakları. Åžortunun önünde bir kabarıklık. Gözümün ucuyla baktım. Sanki ilk geldiÄŸinde bu kadar yok muydu bu? Daha mı kabarmıştı ne? Offf! Evet! Siki kalkmıştı çocuÄŸun. Benim için mi kalktı bu sik ÅŸimdi? Herhalde öyle…
Evet. Kalkmaz mı? Kalkar tabi! Nerdeyse yarı çıplak, ÅŸeffaf tülün altında sarışın, bembeyaz bir vücut. Kabarık, dik memeler, uçları parmak gibi kabarmış, tülü kabartıyor. Sarı saçlarım uzun, ama memelerimi örtmüyor ki. AtkuyruÄŸu yapmışım, arkada duruyor aksi gibi. Memelerimi kapatan bir ÅŸey yok. Gözlere ziyafet. GeceliÄŸin etekleri kasıklarıma gelmiÅŸ. Külodumun yarısı tülün altında, yarısı meydanda…
Bana da bir ÅŸeyler oluyor bu vaziyette. Kasıklarıma kan yürüyor sanki. İçimde, karnımın altında kıpır kıpır bir ÅŸeyler. Amımın kabardığını hissediyorum, bacaklarımı sıkıyorum engellemek ister gibi. Klitorisim ÅŸiÅŸmiÅŸ gibi. Sular yürüyor içimde. KonuÅŸmuyoruz pek. Odada sadece nefes alışlarımız var. Kalbimin çarpıntısını duyacak sanki. Ha, bir de kocamın acıdan inlemeleri, “Iıhhh… Ihhhh…” diye. Ama öyle inliyor ki, sanki hasta inlemesi deÄŸil, zevk inlemesi gibi geliyor kulağıma. Bu beni daha da azdırıyor. Kulaklarım yanıyor sanki. Yapma kocacığım, inleme böyle. Zaten başıma vurmuÅŸ erkeksizlik…
Sondanın torbası doldu. DeÄŸiÅŸtirdi hemen. Biraz sonra kesildi idrar geliÅŸi. Kocam iyice rahatladı. Elimi sımsıkı tutan eli gevÅŸedi, parmakları açıldı. Baktım, kendinden geçmiÅŸ rahatlayınca. Cem uzandı, pijamayı tutup çekmek istedi. Ellerimiz birbirine deÄŸdi. Ürperdim. O da ateÅŸe deÄŸmiÅŸ gibi çekti elini. Sonra vazgeçip pikeyi çekti üstüne, kocamın çıplaklığını örttü. Fısıltıyla, “Rahatladı… Bırakalım uyusun!” dedi.
Yavaşça kalktık. Çıkardığı idrar dolu sonda torbasını elime verdi, yatak odasından çıktık. O salona giderken ben banyoya gittim. Ama ne yapacağımı bilemedim. Dökecek miydim, atacak mıydım? Cem’e seslendim yavaşça, “Cem, ne yapılacak bu?” diye sordum. Kalkıp banyoya, yanıma geldi, “Ya pardon, unuttum söylemeyi…” derken kalakaldı. Yine aynı durumdaydık. Üstümde geceliÄŸim. Dik memelerim geceliÄŸi iyice kabartmış, kalçalarım yuvarlacık, kırmızı dantel külot içimde, uzun çıplak bacaklarım. Ayağımda yüksek topuklu ev terlikleri. Kırmızı ojeler…
Cem hemen önümde. Elimde idrar torbası. Elini uzattı, almak istedi. Parmaklarımız birbirine deÄŸdi yine. Yine o elektrik çarpması hissi. Kıvılcım çaktığını görebilirim sanki. Yanaklarım alev alev. Elimi tuttu, bırakmadı. Gözleri gözlerimde. DiÄŸer eliyle idrar torbasını alıp, bakmadan yandaki çamaşır makinesinin üzerine bıraktı. Gözlerini gözlerimden ayırmadan. Sonra yaklaÅŸtı. YaklaÅŸtı… Birden sımsıkı sarıldı bana. Ben sanki hipnotize olmuÅŸum. Ne bir ÅŸey söyleyebiliyorum, ne bir tepki verebiliyorum. Sadece dudaklarım kurumuÅŸ gibi. Nefes alışlarım sıklaÅŸmış…
Ve eÄŸilip, kurumuÅŸ dudaklarıma su verdi. Etli dolgun erkek dudaklarını kapattı aÄŸzıma. VahÅŸice öpüşmeye baÅŸladık. İki vahÅŸi hayvan gibiydik gerçekten. Ben onun kollarının arasındayım. Saçlarını kavramışım. Dudaklarımı örseleye örseleye öpüyor, emiyor. Saçlarımı arkadan tutmuÅŸ, başımı çekiyor kendine. Sanki kaçacakmışım gibi sımsıkı sarılmış diÄŸer koluyla. Kendine bastırıyor. Memelerim onun geniÅŸ göğsünde eziliyor. Canım yanıyor, nefes alamıyorum. Ama aldırış etmiyorum. Yansın canım. Ezsin beni. Yeter ki bu pazuları, kolları bedenimden hiç ayrılmasın. Alev alev yanan kasıklarımda bir kabarıklık, bir sertlik. Aman Tanrım. TaÅŸ gibi ankara escort bayan sanki. Bastırıyor, eziyor, batıyor sertliÄŸi önüme…
Kıvranıyorum. Dudakları her yerimde dolaşıyor, yanaklarımda, burnumda, kulaklarımda, boynumda. Elleri? Onlar da iki yaramaz. Kalçalarımda, sırtımda, geceliÄŸimin altında. Külodumun arkasında, önünde. Nefes nefeseyiz. Soluklarımız birbirine karışıyor aÄŸzımızda. Elleri memelerimde dolaşıyor, yoÄŸuruyor memelerimi, sıkıyor, uçlarını eziyor geceliÄŸin üstünden. Sonra iki eliyle geceliÄŸin dantel yakasını tuttu birden, aniden ikiye ayırdı yakayı. Güçlü parmaklara dayanamadı gecelik, bir cayırtıyla ikiye ayrılıverdi. Bir külotla kalmıştım önünde. EÄŸildi, diz çöktü, külodumun üstünden dudaklarıyla kavradı amımı. Kabarmış amımı, ısırır gibi yaptı dudaklarıyla. Kıvrandım, inledim. Saçlarını tutup karıştırıyordum önümde diz çökmüş şövalyemin…
Pençelerini külodumun iki yanına geçirip hızla, yırtarak indirdi aÅŸağıya. Åžimdi çırılçıplaktım. Hayranlıkla baktı amıma geri çekilip. Sonra dudaklarıyla uzandı, sıcak dudaklarını amıma kapattı. Dayanamadım inledim, “Oohhhh!” diye. Kalçalarımı kavramış, kendine çekiyordu beni emerken. Dudaklarını bastıra bastıra emiyor, diliyle amımın dudaklarını okÅŸuyor, dilinin ucunu içeriye sokuyor, beni delirtiyordu. Dayanamadım. Kasıldım. Dilinin klitorisime deÄŸmesi bitirmiÅŸti beni. Saçlarını koparırcasına asılarak eÄŸildim, kapandım. İkiye katlanmıştım sanki. Kasıla kasıla boÅŸaldım…
AyaÄŸa kalktı. Elimden tuttu. Salona götürdü beni. Çırılçıplak, munis bir kedi gibi her isteÄŸini yapıyordum. Hiç itiraz etmiyordum erkeÄŸime. Salonda uzun bembeyaz tüylü bir halı vardı parkenin üzerinde. Ve sehpa. Koca sehpayı bir kutu gibi kolayca kaldırıp kenara koyuverdi hızla. Pazularının kabardığını görüyordum bunu yaparken. Sonra üstündeki iki parça giysiyi bir anda çıkarıp fırlattı. O da çırılçıplaktı karşımda ÅŸimdi. Spor salonu reklamlarında, pørnølarda gördüğüm, aÄŸzımın suyu aka aka baktığım, bakarken mastürbasyon yaptığım o kaslı, damarlı erkek vücutlarından biri vardı karşımda. GeniÅŸ göğüsler, pazulu kollar, üçgen omuzlar, daralan bel, ÅŸiÅŸik kaslı bacaklar. Ve… Bacaklarının ortasında mızrak gibi havaya dikilmiÅŸ, damarları kabarmış, uzun mu uzun bir yarak!
Uzun tüylü halının ortasında duruyor, bana bakıyordu ateÅŸ gibi yanan gözlerle. Bekliyordu. Ben de bekletmedim. YaklaÅŸtım. Önünde diz çöktüm. Taparcasına hareketlerle yarağına dokundum. Titredi yarak. Vücut kasıldı. YaklaÅŸtırdım yüzümü. Dilimi çıkardım. Yukarıya baktım. Beni izliyordu pür dikkat. Dilimin ucunu gösterdim ona ve yarağının başına deÄŸdirdim. Yine titredi. Sonra kapandım üstüne. Dudaklarımla. Emdim. Yaladım. Yarağının başını, gövdesini, gövdesindeki damarları. Altta kıvrılıp duran taÅŸaklarını tutup okÅŸadım. AÄŸzıma sokup alabildiÄŸim kadar almaya çalıştım yarağını. Öyle kalındı ki yarağı, dudaklarım gerilmiÅŸti iyice. AÄŸzımın içinde dilimle okÅŸuyordum sikinin başını. Tükürüklerimden pırıl pırıl parlıyordu güzel siki. Hafif eÄŸilmiÅŸ, saçlarımdan tutup aÄŸzıma sokup çıkarıyordu yavaÅŸ hareketlerle. AÄŸzımı sikiyordu sanki…
Fazla sürmedi bu. Sanırım iyice dolmuÅŸtu. Çıkarttı aÄŸzımdan sikini. Yüzüne baktım. Ne yapacak diye merak ediyordum. Bekletmedi beni, kolumdan tutup fırlatırcasına arkaya yatırdı beni. Sırt üstü uzanıp bekledim. Bacaklarımı ayırıp arasına girdi. Siki taÅŸ gibi, damar damar, havaya dikilmiÅŸti. Bir an aklıma, yatak odasında yatan kocamın, ucundan hortum çıkan pipisinin görüntüsü geldi, tiksintiyle ürperdim. Başımı sallayıp uzaklaÅŸtırdım o görüntüyü. Bu koca ÅŸeyin tadını çıkarmalıydım. Bacaklarımı ayırabildiÄŸim kadar ayırıp, amımın dudaklarını elimle ikiye ayırdım. ErkeÄŸimi bekledim…
Havaya kalkan koca sikini amıma hizalamak için aÅŸağıya bastırması gerekiyordu, o da öyle yaptı. Başını deÄŸdirdi. İçinden sular süzülen amcığım hazla titredi sertliÄŸi hissedince. Kalçalarını ileri itip, boylu boyunca sikini gezdirdi amımda. Yavaşça. Geri geldi sonra aynı ağır hareketlerle. Başını kabarmış klitorisime bastırdı. İnledim. “Mmmmm! Çok güzel!” diye kıvrandım altında. Yüzüme bakıyordu gözlerini ayırmadan. Benim zevkle kasılan yüzümü, ÅŸehvet denizinde yüzen, her kası ayrı kasılan vücudumu inceliyordu pür dikkat. Bir daha gidip geldi amımın dış dudaklarının arasında. Bir daha. Bir daha. Dayanamadım. Kıvranıyordum zevkten, “Hadi! Hadi sok! Yalvarırım sok!” diye inledim.
İki parmağıyla amımın dudaklarını tutup açtı. Kalın bastonun başını itti içine. escort ankara İri başı zorlanarak girdi amıma. Yine kıvrandım. “Ahhh! YavaÅŸ!” diye fısıldadım. EÄŸildi üzerime. Dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Yine o vahÅŸi hareketlerle öpmeye baÅŸladı. Boynuna sarıldım, bacaklarımla kalçalarına sarılmaya, sikini içime almaya çalıştım. Önce bırakmadı. Kıvrandırıyordu beni istekten. Sonra yavaÅŸ yavaÅŸ girmeye baÅŸladı içime. Amımı yara yara girdi. Girdi. Girdi. Hiç bitmeyecek gibiydi girmesi. Ne kadar uzundu bu ÅŸey böyle? Sonunda geldi, rahmime, dibime dayandı sikinin başı. Durdu. AÄŸzının içinde nefes nefeseydim. Burnumdan soluk almaya çalışıyordum. Başım dönüyordu zevkten. Amımın içinde sikinin o muhteÅŸem kalınlığı, her tarafımı doldurmuÅŸ, kapkalın, mızrak gibi duruyordu…
Sonra hareket baÅŸladı. Çekti, dışarıya kadar çıkardı. Sonra tekrar yara yara girdi amıma. Girdi. Dibe dayandı. Dışarıya… İçeriye… O kalın, damarlı, kocaman baÅŸlı yarak içime durmadan giriyor, çıkıyor, ben zevkten, ÅŸehvetten çılgınlar gibi kıvranıyorum. Bağırmamak için kolumu ısırıyorum. Bacaklarımın arasındaki adeta bir makine. Bir seks makinesi. Hiç temposunu bozmadan, içimden sularımı fışkırta fışkırta çıkıyor, giriyor, çıkıyor giriyor. Tanrım, bu nasıl zevktir! Nefessiz kalıyorum. KuÅŸ gibi altında çırpınıyorum. Ellerim pazularında, sırtının boÄŸum boÄŸum kaslarında dolaşıyor. Åžehvetten kendimi kaybetmiÅŸim adeta. Tırnaklarımı batırıyorum, çiziyorum. Öyle bir zevk ki bu, hiç tatmadığım, hiç duymadığım bir ÅŸey. Kocamın ince, narin vücuduna alışkın vücudum, bu genç, iri, kaslı gövdenin altında eziliyor.
Bacaklarım ikiye ayrılacak sanki. Ayırmaya çalışıyorum. Daha çok, daha çok girmesini istiyorum amıma. Derinlerime. “Aahhh!” diye inliyorum diÅŸlerimin arasından. Başımı kaldırıp, diÅŸlerimi boynuna, omuzlarına geçirmeye çalışıyorum. O da memelerimi ezercesine üstüme eÄŸilip, boynumu, kulak mememi yalıyor. Deliriyorum. Amımın suları seller gibi akıyor. Aralıklarla kasılıyorum, orgazm yaşıyorum, durması için yalvarıyorum, “Dur! Dur lütfen! Yeter! Ahhh! Yeterr! Bitirdin beni! Alışık deÄŸilim aÅŸkım, erkeÄŸim, aygırım… Böylesini yaÅŸamadım hiç, lütfen durrr!” diyorum.
Durmuyor. Sürekli inip kalkıyor bacaklarımın arasında gövdesi. Ohhh! Delirmek üzereyim zevkten. Sularımdan bacaklarımın arası banyo yapmış gibi ıslak. ErkeÄŸimin kasıklarındaki kılları bile ıslatmış. Başımı kaldırıp bakıyorum, tüylerinin ıslak parlaklığını görüyorum amımın üstünde. Ve o ıslak kıllar her içime gömüldüğünde klitorisime baskı yapıyor, çıkarken klitorisimi okÅŸaya okÅŸaya vantuz gibi çekiliyor üstünden. Delirtiyor bu beni…
Her içime girdiÄŸinde, Koç yumurtası gibi taÅŸakları götümün deliÄŸine çarpıyor ıslak ıslak. Bütün bu fırtınanın içinde taÅŸaklarının ıslak göt deliÄŸimi okÅŸamasını, çarpmasını ayrımsıyorum. Her ÅŸey, ama her ÅŸey beni zevkten çıldırtmak için organize olmuÅŸ sanki. Ter içindeyim. Memelerim, boynum, göbeÄŸim ıslanmış terden. Saçlarımın arasından süzülüyor terler. O da öyle. Şınav çeker gibi üstümde gidip gelen gövdesi parlıyor. Işıl ışıl. Çıldırtıcı bir görüntü. Kokusu, erkeksi ter kokusu. Burun deliklerim hazla titriyor, o kokuyu içime çekiyorum…
Sonunda, en sonunda, hiç bana sormadan, sormaya gerek bile görmeden boÅŸalmaya baÅŸlıyor aygırım. Dudaklarını sımsıkı kapamış, ses çıkarmamaya çalışarak, inleyerek kasılıyor bacaklarımın arasında. Sanki delecekmiÅŸ gibi bastırıyor sikini amıma. O amımı geren, zorlayan kalınlığı artmış gibi geliyor bana. Başının zonkladığını duyuyorum rahim duvarlarımda. Ve döllerinin kızgın sıcaklığını. Yakıyor, kavuruyor içimi, derinlerimi. Ben de son kez kasılıyorum artık. Beraber boÅŸalıyoruz erkeÄŸimle. Birbirimizin içinde eriyoruz son damlamıza kadar…
Üstüme yığılıp kaldı bir an. Sonra incinmemden korkar gibi sikini içimden çıkarıp yana devrildi. Başımı çevirip baktım. O sporcu göğsü inip kalkıyor sürekli. Maratonda koÅŸup yığılmış atlet gibi. AÄŸzı açık. Nefes almaya çalışıyor. Siki halen kalkık, ucunda son sperm damlaları görünüyor. Pırıl pırıl, benim amımın sularından mı, spermlerden mi, ıslak, parlıyor. Dimdik…
Elimi uzatıp o güzel sikini okÅŸamak, öpmek geldi içimden, fakat kolumu kaldıramıyorum, elim yana düşüyor. Hareketimi fark etti hemen. Elimi tutup dudaklarına götürdü. Parmaklarımı öpücüklere boÄŸdu. Parmaklarımı emdi tek tek. Bana doÄŸru döndü, elini göğsüme kapatıp ucunu öptü. Sonra dudaklarıma bir öpücük kondurdu ve “Seni seviyorum aÅŸkım! Hep bu anı bekledim! Seninle seviÅŸmeyi hayal ettim hep!” dedi fısıltıyla…
Gülümsedim. İçimi titretti bu itiraf. Bu kez ben onun elini dudaklarıma götürdüm, “KeÅŸke daha önce söyleseydin erkeÄŸim, bu zevkten mahrum kalmazdık ikimiz de!” diye yanıtladım 🙂
[Gül]
Ben Esra telefonda seni boþaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32