Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Farklı Fantezilere Yelken Açan Evlilik -13- Alper
Gökçe ile çoktan havuza varmış, şezlonglara havlularımızı ve eşyalarımızı sermiştik. Hava çok sıcak ve bunaltıcı olduğu için pekte uzun olmayan yürüyüş bile beni oldukça yormuştu. Gökçe ise hiç yorulmuşa benzemiyordu. Altında keten, kısa şortu vardı. Üstünde ise bikini üstü; tüm yolu böyle yürümüştü. Tatil beldesinde olsak bile Gökçe düzgün fiziğiyle yanından geçenlerin ilgisini çekmekte çok iyiydi.
Gökçe keten ÅŸortunu hızlıca çıkartıp kenara koydu. Yanında getirdiÄŸi soÄŸuk sodasının kapağını açıp büyük bir yudum aldı ve havuza kendisi atıverdi. Etraf boÅŸ sayılırdı. Gökçe’nin biraz arkasından bende kendimi serin havuza bıraktım. Suyun içinde oldukça eÄŸlenceli vakit geçirdik, sıra güneÅŸlenmeye geldiÄŸi için istemeyerek havuzdan çıktık. Gökçe kenarda bıraktığı içeceÄŸinden büyük bir yudum daha alıp kendini ÅŸezlonga bıraktı. Vücudundan akan sular ona büyüleyici bir güzellik katıyordu. Bende kendi ÅŸezlonguma uzanmıştım, gözlerim Gökçe’nin pürüzsüz vücudundaydı, kendime görsel bir ziyafet çekiyordum.
-Normalde burası gençlerle dolu olur. Ama bugün şansımıza boşmuş.
-Nasıl yani, ne alakası var gençlerin?
-Genç üniversiteli çocukların bana bakıp yutkunmasını, güneş kremi sürmek için an kollamalarını çok seviyorum. Yoksa niye yakın havuza gitmeyeyim? Orası yaşlı dolu.
-Senden korkulur Gökçe. Ama dur bir dakika ya, ben varken başkalarına düşer mi yağ sürmek?
-Sen zaten fazlasını yapıyorsun, onlarda mutlu olsun azıcık. Aaa kocamdan kıskanç çıktın vallahi.
İkimizde gülerek uzun ve keyifli bir muhabbete giriÅŸtik. Gökçe’nin vücudundan sular aktıktan sonra bedenine güneÅŸ kremi sürme fırsatını elbette kaçırmadım. Biraz daha havuz başında vakit geçirdik ve sonra kalkıp eve yöneldik. Eve giderken ÅŸortunu giymemiÅŸti bile… Sürekli kalçalarının arasına kaçıp büzüşen bikini altı yüzünden eminim yazlık bahçesinde oturan aileler arasında kıskançlık tartışmaları yaÅŸanmıştır!
Hem yolda, hem onu kremlerken ısrarlı sorularımla Gökçe’nin ve Galip’in geçmiÅŸini öğrenmekten geri kalmamıştım. Parça parça bile olsa çok ÅŸey öğrendim. İşte ÅŸimdi burada yazacaklarım o dinlediÄŸim kısımların birleÅŸtirilmesi ile oluÅŸturulmuÅŸtur.
Gökçe;
O dildoyu ilk içime aldığım zamanı hatırlamak bile çok güzel. İyice deÄŸiÅŸmiÅŸtim o gece, zaman geçtikçe daha fazlası için yanıp tutuÅŸan bir kadın oluyordum; o zamanlar bile bunun farkındaydım ve bu ÅŸehvetin gözümü kör etmesinden, iliÅŸkime zarar vermesinden, hata yaptırmasından korkuyordum… Dildo ve elbette Galip ile yaÅŸadığım o tek kelime ile harika gecenin sabahında düşündüğümü yapıp eÅŸimi güzel bir oral seks yaparak uyandırmıştım. Sonra hızlıca duÅŸa kaçmıştım. Benden hemen sonra Galip duÅŸa girmiÅŸ, beraber biraz suyun altında eÄŸlendikten sonra ben hızlıca çıkıp kurulanmıştım. Büyük bir kliÅŸeyi yaÅŸamak için Galip’in dünden kalan gömleÄŸini giymiÅŸ, altıma sadece string bir külot giymiÅŸ olduÄŸum halde güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştım. Galip duÅŸtan çıkınca gelmiÅŸ, uzunca bana sarılıp öpmüş ve biraz kalçalarımı okÅŸadıktan sonra masaya oturmuÅŸtu. HoÅŸ bir kahvaltı sonrası Galip’i uÄŸurladım.
İki haftadan fazladır iÅŸ yapmaz olmuÅŸtum. Bir yerden tekrar baÅŸlamalı düşüncesiyle sabahın erken saatlerini fırsat bilip bilgisayarın başına geçtim bende. Bir iki basit iÅŸi kabul etmiÅŸ ve öğlene kadar zamanın nasıl geçtiÄŸini bilmeden, sadece kahvemi doldurmak için masadan ayrılacak kadar kendimi kaptırarak çalışmıştım. Zil çaldığında zaman algımın tamamen kaybolduÄŸunu anladım. Üstümde hala Galip’in gömleÄŸi vardı, altına sütyen bile giymemiÅŸtim. Temkinli adımlarla kapıya yöneldiÄŸim sırada zile tekrar basıldı. Pek ziyaretçisi olmayan evimiz için bu pek normal sayılmazdı. ‘Geliyorum!’ diye bağırıp adımlarımı sıklaÅŸtırdım. Kapının deliÄŸinden baktığımda Alper’i gördüm; önceki gece bir dildoyu onun penisi yerine koyup içime aldığım komÅŸumuzu! Kapıyı kendime siper ettim ve araladım.
-Merhaba Gökçe!
-Aaa merhaba Alper bey. Bu ne hoş bir sürpriz. Buyurun?
-Sabahtan kalkıp yeni bir tarif denedim, güzel bir kek yaptım. Sizde seversiniz diye biraz getirmiştim.
Elinde duran tabağı o zaman görebildim ancak. Üstüm müsait değildi ama içeri davet etmem için gözlerimin içine baktığını fark ettim. İşin kötü tarafı içeri gelmesini bende çok arzuluyordum. Bu tehlikeli bir köprüydü ve ben nasıl geçeceğim konusunda karar veremiyordum.
-Ne zahmet ettiniz Alper bey, çok teşekkür ederim.
-Ne zahmeti Gökçe hanım. Hem kekin tadına bakarsınız hem biraz kahve eşliğinde muhabbet ederiz diye düşünmüştüm.
-İyi düşünmüşsünüz. Buyurun içeri lütfen.
Alper kendini zorla eve aldırtmıştı. O salona geçerken;
-Üstüme bir şey giyip geleyim Alper bey, siz rahatınıza bakın lütfen.
deyip yatak odasına yöneldim. Arkamdan baktığından emindim…
Elim ayağım titriyordu. Alper’in evimde olması çok tehlikeliydi çünkü onu hayal ederek boÅŸalacak kadar onu dün gece arzulamıştım ve zincirlerimden kurtulmuÅŸtum… Dildo veya hayali deÄŸil gerçeÄŸi dibimdeyken, biz baÅŸ baÅŸayken olabilecekler yüreÄŸimde çarpıntıya neden olmuÅŸtu.
Odaya geçip altıma bulduÄŸum bir ÅŸortu hızlıca geçirdim. GömleÄŸi çıkarttım ve askılı bir atlet giydim. Askılı atlet küçük geliyor, göğüslerime baskı yapıyordu. Atletin üstüne bir ÅŸey giymemeyi düşünsem bile bu fikirden hemen vazgeçtim. Zihnimin bir kısmı hala kontrolüm altındaydı… Düşünürken tekrar gömleÄŸi almamın iyi olacağına karar verdim; Galip’in varlığını daha iyi hissetmem için bu gömlek belki iÅŸe yarardı. Büyük bir ironiydi ama o an eÅŸime çok ihtiyaç duyuyordum…
Üstümü giydikten sonra aynada kendime baktım. BuluÅŸmaya hazırlanan liseli kızların heyecanı vardı yüreÄŸimde. Gömlek uzun sayılmazdı ama kalçalarımı kapatıyordu, ÅŸortu giydiÄŸim ise belli bile olmamıştı. Daha kısa giyinemezdim her halde! Bu kendimi Galip’e karşı suçlu hissettirse bile saçlarımı tekrar toplayıp salona yöneldim. Alper’i ayakta gezinirken buldum.
-Otursaydınız, buyurun lütfen. Rahatınıza bakın; ben keki alıp hazırlayayım.
-O zaman bende size yardım edeyim.
Düşünmeme fırsat vermeyecekti anlaşılan. Varlığı beni hem tahrik edip heyecanlandırıyor hemde rahatsız ediyordu. O sırada gömleÄŸin düğmelerinin açık olduÄŸunu fark ettim, atletim ve haliyle göğüs dekoltem en ufak bir harekette gözüküyordu. Derin bir nefes alıp sakinleÅŸmeye çalıştım…
Mutfakta zaten hazır filtre kahvem vardı. Kendi bardağımı salondan getirmiÅŸtim, Alper için bir bardak daha indirmek için rafa uzandım. Alper bir yandan ona verdiÄŸim bıçakla keki kesmeye çalışıyor, bir yandan beni izliyordu. Gözlerinin göğsüm ile çıplak bacaklarım arasında mekik dokuduÄŸunu görebiliyordum, Alper saklama gereÄŸi duymuyordu. Cesareti tavan yapmıştı anlaşılan, fazlasına da cüret edecek gibi duruyordu… Ona bu güveni veren bendim, onu suçlayamazdım…
Bardaklara kahveleri doldurduÄŸum sırada Alper tabakların yerini sordu. Makinede temiz tabaklardan almasını rica ettim. Makine solumda, Alper sağımdaydı. Hafifçe tezgaha eÄŸilmiÅŸ kahveleri doldurma iÅŸini olabilecek en yavaÅŸ ÅŸekilde yaparken arkamdan tabakları almak için geçen Alper’in bedeninin kalçalarıma bir an sürtündüğünü hissettim… Alper dozu nereye kadar arttıracak ve daha önemlisi ben buna nasıl cevap verecektim?
Her ÅŸey hazır olduktan sonra tekrar salona geçtik. Ben tekli koltuÄŸa oturdum, o da tekli koltuÄŸa yakın üçlü koltuÄŸun ucuna doÄŸru oturdu. İyice birbirimize yakındık. Koltukların arasında bulunan sehpaya kahvelerimizi ve keklerimizi koymuÅŸtuk. Ne konuÅŸacağımı bilemiyordum. Aklımda Galip vardı, iliÅŸkim vardı; üstüme belki daha düzgün bir ÅŸeyler giymeliyim düşüncesi ise baÅŸka bir taraftan içimi kemiriyordu. Bir yanda ise bu genç adamın keten gömleÄŸinden belli olan hatları vardı. Bir ara gözüm aÅŸağıya kaydı, sertleÅŸtiÄŸini saklama gereÄŸi duymuyor ve rahatça oturuyordu. Yine ketenden yapılma ince pantolonu bana karşı hislerini gizlemek bir yana bu hisleri ve amaçları adeta gözüme sokuyordu. Yutkundum… Acaba penisinin boyu nasıldı? Dildo kadar olmasa bile içimi doldurur muydu? Bu düşünceler diÄŸer düşüncelere galip gelmeye baÅŸlamıştı bile.
-Eee anlat bakalım Gökçe, nasıl gidiyor. İş güç nasıl?
-Şu aralar pek bir tembelim aslında. Kaç zamandır ilk kez bugün oturdum işin başına, sabahtan beri onunla uğraşıyordum.
-BoÅŸ olduÄŸunu bilseydim daha erken gelirdim.
-Sağolasın Alper.
-Bu arada işini bölmedim değil mi?
-Yok, merak etme. Zaten bırakmam gerekiyordu. Parmaklarım acıdı yazmaktan, çizmekten.
-Evden çalışmak bile ne kadar zor. Yardımcı olabileceğim bir şey var mı peki?
-Yok, sağolasın.
Alper açık kapı arıyor, ben ise ÅŸimdilik kaçıyordum. Acaba Galip’e yazmalı mıydım? Acaba Alper’i yüreklendiriyor muydum… Bilmiyordum. Bornozla karşısında oturduÄŸum zamanlar kendimden emindim ama artık o köprünün altından çok sular akmıştı.
Kahvemden bir yudum alıp hafifçe boynumu gevşetmek maksadıyla istemsizce boynumu sağa sola oynattım, her yerim ağrıyordu. Uzun zamandır böyle çalışmadığım için vücudum alarm veriyordu.
-Boynun mu ağrıyor?
-Evet ya. Oturmaktan malum…
-Bak ver elini bana ÅŸimdi.
Hipnoz olmuÅŸ bir ÅŸekilde elimi tereddüt etmeden Alper’e uzattım. Elimin titremesini ise saklama imkanım olmamıştı…
Alper’in elleri elimle buluÅŸtuÄŸunda parmak uçlarımdan beynime, oradan muhtemelen vajinama doÄŸru bir elektrik dalgası, hoÅŸ bir sıcaklık misali yayıldı. İki eliyle uzattığım elimin çeÅŸitli noktalarına ve bileÄŸime hafifçe masaj yapmaya baÅŸladı. Parmakları tenimde gezinirken ne hissedeceÄŸimi bilemiyordum.
-Ben masajdan çok iyi anlarım. Hatta bunun üzerine kısa bir eÄŸitim bile almıştım. Bak ÅŸimdi nasıl rahatlayacaksın…
Tek kelime cevap veremeden onu izliyordum. Hafifçe bastırdığı parmakları bazen dirseğime kadar çıkıyordu. Arada masajın yerini hafif dokunuşlar alıyordu. Bu dokunuşların, okşamaların masajla alakalı olmadığını biliyordum. Rahatlatmak için yaptığı masaj kaslarımın daha çok gerilmesine neden olmuştu.
Alper bir elimi bırakıp diÄŸer elimi bu sefer avuçları arasına aldı. Masaj yapmakla, vücudun çeÅŸitli noktalarının hangi kas sistemlerini etkilediÄŸiyle alakalı bir ÅŸeyler anlatıyor ama ben dediklerine odaklanamıyor, sadece ‘hmm, ne güzel, ilginç’ gibi kelimelerle onu geçiÅŸtiriyordum. Benim odaklandığım tek ÅŸey onun dokunuÅŸlarıydı, birde pantolonda belirgin bir ÅŸekilde duran ÅŸiÅŸkinlik… Cinsellikte neredeyse her ÅŸeyi yaÅŸamış bir kadın olarak elime dokunan bir erkekten tahrik oluyordum.
Alper nihayet masajı bitirdiğinde;
-Çok gerilmiÅŸ kasların. Boynuna da masaj yapayım istersen,rahatlarsın…
Dilim tutulmuÅŸtu, sadece başımı sallayabildim. Bunun karşılığında Alper gülümsedi ve ağır hareketlerle kahvesinden bir yudum daha alıp ayaÄŸa kalktı. Daha yanımdayken bir elini gömleÄŸin üstünden doÄŸru omzuma koydu. Rahatlamamı telkin ettikten sonra gömleÄŸin üzerinden hafifçe omuzlarıma masaj yapmaya baÅŸladı.Omuz baÅŸlarımdan baÅŸlayan elleri yavaşça ovarak boynuma, çıplak tenime yaklaÅŸmaya baÅŸladı. En nihayetinde boynuma dokunan sıcacık ellerini hissetmiÅŸtim. Boynumda elleri çok oyalanmadan tekrar omuzlarıma doÄŸru indi ama bu sefer gömleÄŸin üzerinden deÄŸildi, gömleÄŸin altından masaj yapmaya baÅŸlamıştı. GömleÄŸin göğüs hizamda kapalı düğmesini açıp açmamak hatta ve hatta Alper’i yere yatırıp üstüne çıkıp çıkmamak konusunda kararsızdım…
Alper omuzlarımı ve boynumu biraz daha ovduktan sonra daha aşağılara inmeye başladı. Gömleğim her ne kadar daha aşağılara inmesini engellese bile Alper şansını oldukça zorluyordu, bol gelen gömleği iyice germişti, göğüs dekoltem apaçık ortaya çıkmıştı.
‘Bir saniye’ deyip gömleÄŸimin bir düğmesini daha açtım. Alper gömleÄŸi iyice omuzlarıma doÄŸru geniÅŸletti ve omuzlarımdan aÅŸağı düşürdü. Ardından sırtımı ovmaya, okÅŸamaya baÅŸladı. DokunuÅŸları gittikçe deÄŸiÅŸiyordu. Bana hiç sormadan atletimin askısını aynı gömlek gibi omuzlarımdan aÅŸağıya indirmiÅŸti… Kontrol ondaydı, ben biraz korku, fazlasıyla heyecanla olacakları bekliyordum sadece.
Atletim ve gömlek serbest kalmıştı ve üstümden aÅŸağıya hafifçe sıyrılan kıyafetlerden göğüslerimin üst kısmı iyice ortaya çıkmıştı. Kıyafetler bir kaç santim daha aÅŸağıya inse göğüs uçlarım açığa çıkacaktı. Alper’in sırtımı artık sadece okÅŸayan ve kıyafetimi arkamdan doÄŸru aÅŸağıya hafif hafif iten ellerinin amacı birazda buydu. Elleri bir ara sırtımdan omuzlarıma çıktı ve oradan göğsüme doÄŸru inmeye baÅŸladı. Bunu oldukça yavaÅŸ yapıyordu, artık masaj yerini tamamen okÅŸamaya bırakmıştı. Ben ise gözlerimi kapatmış, olacakları bekliyordum. Beynimde çalan alarmların sesi iyice artmıştı, duygu ve düşüncelerim birbirine girmiÅŸti… Alper’in elleri nihayet göğüslerimin baÅŸladığı noktaya geldi, aÅŸağı inmekte tereddüt edip tekrar yukarı çıktı.
-İyi geliyor mu Gökçe?
-Hı hıı…
Sesim daha çok inler gibi çıkmıştı, artık resmen ona onay vermiÅŸtim. Alper’in elleri ona verdiÄŸim cesaretle biraz daha aÅŸağıya indi ve göğüsümün üst kısmını iyice okÅŸamaya baÅŸladı. Göğüslerimi avuçlamasına çok az kalmıştı… Nefeslerim sıklaÅŸmıştı, odada çıt çıkmıyordu.
Alper temkinli davranarak ellerini yukarı çıkartıp ardından tekrar sırtıma masaj yapmaya baÅŸladı Bir eli ise sol omzumdan gömleÄŸi ve atlet askısını daha aÅŸağı indirmekle meÅŸguldü. Ancak göğüslerimden dolayı gömlek ve atlet birbirine girmiÅŸ, kumaÅŸlar iyice gerilmiÅŸti ve Alper’in hafif baskısı kıyafetlere etki etmiyordu. Birden bir eli boynumdan gömleÄŸime doÄŸru hareket etti; Alper bir düğmemi daha açmıştı. Artık önünde engel kalmadığı için kendinden emin bir ÅŸekilde kıyafetlerin ikisini birden biraz daha aÅŸağı çekiÅŸtirdi.. Nihayet göğüslerimden kurtulan kıyafetler birden aÅŸağı düştü ve göğüslerim açığa çıktı. Artık üstüm çıplak bir ÅŸekilde önünde bekliyordum. Elleri bu sefer acele ile önce omuzlarıma sonra göğüslerime indi, ne yapacağımı bilemez halde orada beklerken bacaklarımın heyecandan titrediÄŸini zorlukla fark ettim. Alper’in bir eli sol göğüs ucuma doÄŸru artık iyice yaklaÅŸmıştı. Parmaklarının tenimde gezerken titrediÄŸini fark ediyordum. Artık bu durum dayanılmaz olmaya baÅŸlamıştı, üstümde kocamın gömleÄŸi olduÄŸu halde beni yere yatırmasını arzu ediyordum, sonrası malumdu… Sol göğüsümün üstünde bir baskı hissettiÄŸimde kendimi koyverdim. Alper önce sol, sonra saÄŸ göğsümü avuçlarının içine almış hafifçe sıkmaya baÅŸlamıştı. Dudaklarımdan derin bir ‘ohhh’ çıkıp tüm odayı doldurdu.
Acı acı çalan telefon birden ikimizinde irkilmesine sebep oldu. Göz ucumla sehpanın ucunda duran telefonumun ekranında Galip’in aradığını gördüğümde gerçek dünyaya dönüverdim… Alper ise ellerini panikle çekmiÅŸti ve tek kelime etmeden olacakları bekliyordu. Ağırdan alarak kıyafetlerimi tekrar omuzlarıma çıkarttım, göğüslerim artık kapalıydı. Telefona uzanıp açtım.
-Gökçe, nasılsın aşkım?
-İyiyim sevgilim. Sen nasılsın?
-Bende iyiyim. Akşam beraber dışarı çıkalım, yemek hazırlama boşuna demek için aradım. Havamız değişsin.
-İyi düşünmüşsün.
-Nefes nefese kalmışsın, müsait değil miydin?
-Yok müsaitim, Alper bey ile oturuyorduk.
-Nasıl yani?
-Kek getirmiÅŸ. SaÄŸolsun.
Sonra Galip’in neler dediÄŸini duyamadım ve kuru bir ‘görüşürüz’ ile çaÄŸrıyı sonlandırdım. Alper’i arzuluyordum ama kocamın onayı olmadan bunu yapmak kötü hissettiriyordu. Alper’e dönüp;
-Çok iyi geldi masaj. Ama ÅŸimdi hızlıca hazırlanmam lazım. Kusura bakmazsın deÄŸil mi?… Sana da ayıp oldu ama…
deyip olabildiğince gülümsedim, yalan attığımı bilse bile karşı koyamazdı. Masaj bitmişti!
Sanki hiç bir ÅŸey olmamış gibi o da gülümsedi ve kısa bir sarılıp vedalaÅŸmanın ardından bir iki ÅŸey söyleyip (kendine iyi bak, tekrar yapalım bir ara bunu, her ÅŸey için teÅŸekkür ederim vs…) evden çıktı. Kapıyı kapatıp derin bir nefes aldım, ne olmuÅŸtu biraz önce orada? Bir erkek göğüslerimi mi avuçlamıştı?…
Hızlı adımlarla odama geçtim, şortumdan ve külodumdan kurtuldum. İç çamaşırım ve şortum sırılsıklam olmuştu, kendime inanamıyordum. Hızlıca banyoya kuruması için bıraktığım vantuzlu dildoyu aldım ve salona geçtim. Aynı koltuğa oturup bacaklarımı araladım. dildonun baş kısmını olabildiğince ıslak bir şekilde yaladım ve hızlıca vajinamın girişine yerleştirdim. Önce dildonun baş kısmını sonra ise devamını hızlı hareketlerle içime soktum ve tekrar çıkartıp sokmaya başladım. Bir taraftan atletimin içinden göğüslerimi okşamaya başladım.
Bedenim sarsılıyor, içime soktuÄŸum dildonun verdiÄŸi haz ile kendimden geçercesine göğüslerimi okÅŸuyordum. Aklımda elbette Alper ve cüretkar dokunuÅŸları vardı. Haykırarak boÅŸalmam uzun sürmedi. Alper’in duyacağından emin olduÄŸum sesler çıkartarak dildoyu daha derinlere sokuyordum…
İçimde dildo durduÄŸu halde koltukta bir süre kendimden geçmiÅŸ halde oturdum. Ardından gözlerimi açtım, kalan ve soÄŸuyan kahvemi bir yudumda bitirdim. Acı kahve boÄŸazımdan geçerken zihnim çalışmaya baÅŸlamıştı bile. Dildoyu yavaşça çıkartırken hassas vajinamda kasılmalar devam ediyordu. Tamamen dildo çıktığında içimde oluÅŸan o boÅŸluk hissine odaklanıp biraz daha bekledim. Üstüme çeki düzen verdim ve telefonu elime aldım. Galip’i aradım.
-Buyur aşkım, bir sorun mu var? Ve diğer bir şey, Alper hala orada mı?
-Yok sen aradığında gitti.
-Her şey yolunda mı peki?
-Bilmiyorum ama şu kadarını söyleyeyim; aramamış olsan veya aramakta bir iki dakika geciksen muhtemelen Alper beni becerdiği için telefonu açamayacaktım.
-Ciddi misin yoksa bu senin soğuk şakalarından birisi mi?
-Bu sefer ciddiyim. Offf…
-Sakin ol. Bir iki saate işlerimi erkenden bitirip gelmeye çalışacağım. Dışarı sonra çıkarız.
-Galip…. Bu önemli ve ciddi. Off, yanımda olmanı istiyorum. Kafam çok karışık. Az kalsın adamla seviÅŸecektim.
-Gelince konuşalım mı? Ama sakin ol.
-Tamam. Kızdın mı?
-Gelince konuşuruz, görüşürüz.
Telefon kapandı. Bu sefer büyük bir hata yapmış olabilirdim, sınırları fazla zorlamış olabilirdim. Korkuyla ve panikle Galip’i beklemeye baÅŸladım…
Ben Esra telefonda seni boþaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32